İKLİM Değişikliği Başkan Prof. Dr. Halil Hasar, “Sıfır kirliliği esas alan bir üretim modeli kurgulayacak, 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma Devrimi ekseninde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Çocuklarımıza yeşil ve temiz bir dünya bırakma gayesindeyiz” dedi.
Etki yelpazesi geniş olan iklim değişikliği konusu; yükselen deniz seviyelerinden eriyen buzullara, olağanüstü hava olaylarından tarımsal verimdeki değişikliklere ve biyolojik çeşitlilik kayıplarına kadar birçok alandaki değişimi de beraberinde getiriyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren İklim Değişikliği Başkanlığı, tüm insanlığın ‘ortak evi’ olan dünyanın geleceğini, iklim değişikliği tehdidine karşı korumak adına projeler geliştiriyor. İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, Sanayide Yeşil Dönüşüm Projesi ile enerji ve kaynak verimliliğini sağlamaya odaklandıklarını ifade eden İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, “Emisyon azaltımını esas alan bir üretim modeline yönelik çalışmalarımızı hazırlıyoruz” dedi.
KÜRESEL İKLİM VERİLERİNDEN ÇARPICI SONUÇLAR
Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi’nin (NOAA) küresel iklim verilerini paylaşan Prof. Dr. Halil Hasar, küresel sıcaklıkların 1901’den bugüne kadar yaklaşık 1,1 derece arttığını, Kuzey Kutbu’ndaki buzul alanlarının yüzde 40 oranında küçüldüğünü ve atmosferdeki karbondioksit miktarının Sanayi Devrimi’nden bu yana neredeyse yüzde 40 oranında arttığına dikkati çekti.
SIFIR ATIK: TÜRKİYE’NİN DÜNYAYA TAŞINAN BİR MARKA PROJESİ
Sıfır Atık Projesi’ni, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin başlattığı ve 2017’de Emine Erdoğan himayesinde büyütülerek, Türkiye’nin dünyaya taşınan bir marka projesi olarak tanımlayan İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Hasar, şöyle konuştu:
“Daha önce uluslararası ödüller almış olan Sıfır Atık, geçtiğimiz ay düzenlenen G20 Liderler Zirvesi sonuç bildirisinde vurgulanan konular arasında yer aldı. İki hafta önce Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Bakanımız ve Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi ile gerçekleştirdiğimiz BM Genel Kurulu ziyaretlerinde de Sıfır Atık; dünyanın gündemindeydi. BM’de kurulan Danışma Kurulu’nun da başkanı olan Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi ile BM Genel Sekreteri; ‘Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nı imzaya açtılar. Sıfır Atık bugün hem döngüsel bir ekonomi modeli hem küresel bir çevre hareketidir. Bugüne kadar Sıfır Atık ile 96 milyar TL ekonomik kazanç sağlanmış, 703 milyon kWh enerji tasarrufu, 711 milyon m3 su tasarrufu, 82 milyon m3 depolama alanından tasarruf sağlanmış, 4,9 milyon ton sera gazı salımı önlenmiş, 432 milyon ağaç kurtarılmış, 108 milyon varil petrolden tasarruf edilmiştir.”
‘İKLİM KANUNU LOKOMOTİF GÜCÜMÜZ OLACAK’
İklim Kanunu mücadelesine güç katma hedefiyle kurgulanan bütün projelerde 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi ekseninde çalışmaların sürdürüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Halil Hasar, “Bu anlamda son olarak iklim kanunu çalışmalarına da özel bir önem verdiğimizi belirtmek isterim. İklim değişikliğinin hayatın her alanını etkilediğini düşündüğümüzde iklim kanunu; bütün sektörleri olumlu yönde etkileyecek ve temel bir çerçeve kanun niteliğinde olacak. İklim değişikliğiyle mücadeleyi bir anlamda yasal bir zeminden hareketle güçlendirip, atacağımız adımları da bu yasal çerçeve vasıtası ve yeşil dönüşüm hamlesiyle endüstriyel sektörlerimizdeki üretimi destekleyeceğiz. Örnek verecek olursak; iklim kanunu ile birlikte Emisyon Ticaret Sistemi’ni kanuni bir zemine oturtacağız. İklim değişikliğiyle mücadelede en etkili yöntem; emisyonların azaltımıyla birlikte iklim değişikliğine uyumdur. Bu anlamda dünyanın iklim değişikliğiyle değişen dengesine karşı onarıcı ve yapıcı bir tutum sergilemek adına güçlü tedbirler almak zorundayız. Bunu da tüm paydaşların görüşlerini alarak hazırladığımız, 2053 Net Sıfır Emisyon hedefimize ulaşma noktasında lokomotif gücümüz olacak olan iklim kanunuyla gerçekleştirmek istiyoruz. İklim kanunu bu açıdan düzenleyici, sınır çizici olmakla beraber yeşil dönüşümü teşvik ve tahkim eden bir özelliğe sahip olacak. İklim Kanunu, yüce Meclisin onayından geçtikten sonra lokomotif gücümüz olacak ve karbon nötr hedefimize ulaşma yolunda bize büyük destek sağlayacak. Bunun yanında daha yeşil, daha temiz, daha güvenli ve iklim dostu yarınlarımız için bugünden güçlü bir adım atmamızı sağlayacak” değerlendirmesini yaptı.
AKTİF TEHDİDE KARŞI ‘İKLİM KANUNU’
İklim kanunu çalışmalarını toplumun tüm kesimlerinden gelen görüşlerin dikkate alınarak sürekli güncellendiğini ifade eden Prof. Dr. Hasar, “İklim değişikliği, aktif bir tehdit olduğundan, gelişen yeni şartlar ve yaşanan son hadiselere göre de iklim kanunu taslak önerimizi, toplumun tüm kesimlerinden gelen görüşleri de dikkate alarak sürekli güncelliyoruz. Bu aktif tehdide karşı bütün bilimsel birikimimizle, uzmanlarımızın tecrübesiyle ve proaktif bir tavırla iklim kanunu taslak önerisini en makul şekilde sunmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kararlıyız, çocuklarımıza yeşil ve temiz bir dünya bırakacağız.”