Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’ye karşı hasmane politika izleyip de günün sonunda kazançlı çıkan hiçbir ülke, hiçbir toplum, hiçbir kurum yoktur.” dedi.
Erdoğan, TBMM’nin 28. Dönem 2. Yasama Yılı açılışı dolayısıyla Meclis Genel Kurulundaki konuşmasında, Türkiye’ye demokrasi dersi verenlerin, kendi bünyelerini zehirli bir sarmaşık misali saran İslam düşmanlığı karşısında üç maymunu oynadığını söyledi.
İslam düşmanlığını adeta kutsayanların ve bu yöndeki her adımı doğrudan veya dolaylı olarak destekleyenlerin, Türklere ve Müslümanlara yönelik nefret suçlarına göz yumanların kendi sonlarını hazırladığını belirten Erdoğan, “Hep söylediğimiz gibi; hangi bahaneyle olursa olsun terör örgütleriyle, İslam’a ve Türklere karşı düşmanlık besleyenlerle aynı çuvala girenler, bir gün aynı akıbete maruz kalmaya mahkumdur.” diye konuştu.
Türkiye’nin dostluğunun ne kadar değerli ve kritik olduğunu Karabağ’dan Libya’ya, Suriye’den Somali’ye kadar tüm kardeşlerin çok iyi bildiğini vurgulayan Erdoğan, “Türkiye’ye karşı hasmane politika izleyip de günün sonunda kazançlı çıkan hiçbir ülke, hiçbir toplum, hiçbir kurum yoktur.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu bölgelerde adaletten, meşruiyetten ve insan hayatından yana ağırlığını koyarak, zulme ve işgale geçit vermediğini söyledi.
Son olarak 30 yıllık işgalin ardından, Azerbaycan toprağı olan Karabağ’ın özgürlüğüne kavuştuğunu ve hakkın yerini bulduğunu dile getiren Erdoğan, “Biz, dostlarımızı çoğaltma konusunda samimi bir gayret içindeyiz. Uzattığımız dostluk elini tutan herkesle ortak çıkarlar doğrultusunda yol yürümekten memnuniyet duyarız.” dedi.
“Mesele Türkiye ise geri kalan her şey teferruattır”
Diyalog ve diplomasiye alan açıldığında ne kadar çetrefil olursa olsun çözülemeyecek hiçbir sorun görmediklerini kaydeden Erdoğan, son dönemde bu doğrultuda pek çok önemli adımı başarıyla attıklarının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin etrafında bir barış ve huzur kuşağı oluşturma hedeflerinde de ciddi mesafe aldıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Bölgesel entegrasyon projeleriyle işbirliğimizi derinleştirmeye çalıştık. Bunlara yenilerini eklemeye hazırız. Bize bir adım gelene biz koşarak gideriz. Yeter ki Türkiye’nin egemenlik haklarına, büyük bedeller ödeyerek elde ettiği kazanımlarına, kırmızı çizgilerine, birlikte kazanma ilkesine saygı duyulsun. Bunları sağladığımızda hiç kimseyle konuşamayacak, müzakere edemeyecek, anlaşamayacak hiçbir meselemiz yoktur. Tüm bu politikalarda Cumhur İttifakı olarak tesis ettiğimiz anlayış birliğine Meclisimizdeki diğer grupların ve partilerin de en geniş şekilde katkı sağlayacağını ümit ediyoruz. Hadiseye, ‘mesele Türkiye ise geri kalan her şey teferruattır’ diye bakıyoruz. Rotasını milletin çizdiği, önceliklerini milletin belirlediği, milletle aynı yöne bakan, aynı istikamette yürüyen tüm aktörlerden bu hassasiyetle hareket etmesini bekliyoruz.”
“Çıkarlarımızı savunurken hiç kimseden çekinmeyeceğiz”
Erdoğan, Cumhuriyetin 100’üncü yılına kavuşmanın haklı gururunu yaşadıkları 2023 senesini yeni bir dönemin müjdecisi haline getirmenin kendi ellerinde olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“Bunu da beraber konuşarak, tartışarak, uzlaşarak ve neticede Türkiye ortak paydasında buluşarak başarabiliriz. Demokrasiyi, diğer yönetim tarzlarına göre üstün kılan en önemli vasfı, toplumsal müşterekleri artırmaya imkan tanımasıdır. Demokrasiyi güçlendirmek, bu bakımdan milletin birliğini, bütünlüğünü, bir arada barış ve huzur içinde yaşama iradesini de güçlendirmek demektir. Hakarete, iftiraya ve yalana varmadığı sürece her türlü tenkide, milletimize faydası dokunacak her türlü teklife açık olduğumuzu tekrar vurgulamak istiyorum.
Her hal ve şart altında doğru bildiklerini, Türkiye’nin hayrına olduğuna inandıkları hususları açık yüreklilikle dillendirmeye devam edeceklerini dile getiren Erdoğan, “Elbette haksızlıklar karşısında susmayacağız. Milletin, sandıkta bizlere emanet ettiği muazzez iradesine kesinlikle leke sürdürmeyeceğiz. Vesayetin her türlüsüne karşı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gerekirse göğsümüzü siper edeceğiz. Türkiye’yi ve Türk Milleti’nin çıkarlarını küresel arenada cesaretle savunurken, hiç kimseden çekinmeyeceğiz. Ama istiklal ve istikbalimiz adına verdiğimiz bu mücadeleyi, mümkün olan en geniş zeminde ve mutabakatla yürütmenin çabası içinde olacağız.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis çatısı altında Türkiye’ye hizmet gayesiyle çalışan siyasi partilerin, 85 milyonun her bir ferdinin birikiminden istifade etmeye gayret edeceklerini söyleyerek, “Meclisimizin yeni yasama yılının yeni bir işbirliği ruhuna kapı aralamasını ümit ediyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu duygularla bir kez daha Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 28’inci Dönem 2’nci Yasama Yılı’nın hayırlı olmasını diliyorum. Milletvekillerimize yeni yasama yılında Mevla’dan başarılar temenni ediyorum. Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme mücadelemize vereceğiniz destekler için her birinize şimdiden teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Daha sonra TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, birleşimi 3 Ekim Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere kapattı.
Meclis’ten ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç’in NATO’ya üyelik sürecine ilişkin soru üzerine, “Süreci takip edeceksiniz.” dedi.
Erdoğan, Ankara’daki terör saldırısına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, “İçişleri Bakanı görevini yaptı.” ifadesini kullandı.
Emekli maaşlarına yapılacak düzenlemeye ilişkin soruya karşılık ise Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın tüm gerekenleri söylediğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılbaşından önce zam müjdesi olur mu?” sorusuna, “İnşallah.” cevabını verdi.
Erdoğan, başka bir soru üzerine AK Parti’nin önümüzdeki hafta sonu yapılacak 4. Olağanüstü Kongresi’ne ilişkin çalışmaların devam ettiğini söyledi.
(Bitti)