Trans yağların azı da çoğu da zararlı

Günlük beslenmede, doymuş hayvansal yağlar ve işlenerek toksik yapıya bürünen bitkisel yağlar sıkça yer alır. Omega-3 içeren sağlıklı yağların tüketimi ise yetersizdir. Oysa yanlış yağ tüketiminin sakıncalı olduğunu belirten İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, şu açıklamaları yaptı:

Kalp krizi riskini artırıyor

Mısır özü, soya, kanola, ayçiçeği, aspir, safran, pamuk gibi insan eliyle dikilen bitkilerdeki yağlar bol miktarda Omega-6 içeren, işlemden geçirilmiş, doğal olmayan yağlardır. İşlenmiş yağlar obezite, diyabet, kalp-damar hastalıkları ve kanser gibi hastalıklara yol açar. Fazla trans yağ tüketenlerde kalp krizi geçirme riski tüketmeyenlere göre 3-5 kat fazladır. Dolayısıyla bu riskler ciddiye alınmalı. Zararlı ve işlenmiş yağlar günlük beslenmeden çıkarılmalı, zeytin, zeytinyağı, içeriğinde doğal yağ bulunan çiğ ay çekirdeği, kabak çekirdeği, kuru yemiş, avokado, gibi sağlıklı kaynaklar tüketilmelidir.

Çifte kavrulmuş toksin

Fazla miktarda Omega-6 içeren bitkisel yağlar en dayanıksız yağ moleküllerinden oluşur. Bu yağ molekülleri ısıtıldığı zaman zarar görür ve insan için toksik (zehirli) hale gelir. Isı ve kimyasal işlemler sonucu trans yağlar ve serbest radikaller ortaya çıkar. İnsan yapısı trans yağlara yabancıdır. İçinde zaten trans yağ bulunabilen bitkisel yağlarda kızartmayla birlikte daha fazla trans yağ ve serbest radikal ortaya çıkar.

Hazır gıdalara dikkat!

Ayçiçeği, mısır, aspir, pamuk, susam, soya, kanola ve palm yağı bol miktarda Omega-6 çoklu doymamış yağ içerir. Bu süpermarket yağları 200 derecenin üzerinde ısıtılarak ekstre edildikleri için içlerinde trans yağ oluşur. Trans yağlarla birlikte fazla miktarda Omega-6 yağ asitleri sağlıklı hücre zarları oluşturmak için uygun değildir. Ayrıca ısıyla birlikte ortaya çıkan potansiyel kanser yapıcı yan ürünler sorunu daha da büyütür. Pek çok hazır gıdada, kızartma yağlarında bulunan trans yağların en küçük miktarları bile sağlık açısından zararlıdır. Kalp damar hastalıkları ve kansere neden olma ihtimalleri yüksektir.

Çok fazla ve yanlış tüketiliyor

Gündelik hayatta tüketilen yağların miktarı ve cinsi sağlık açısından son derece önemlidir. Doğada kızartma yağı ve kızartılmış yiyecek bulunmaz. Kızartma yağlarından, kızartılmış yiyeceklerden sakınılmalıdır. Rafine edilmiş, yüksek ısılarda işlenmiş yağlardan ve her türlü yiyecekten uzak durulmalıdır. Yağ kaynakları doğal, işlenmemiş, ısıtılmamış ve kimyasallara maruz kalmamış olmalıdır. İster soğuk sıkım, ister sıcak sıkım olsun her türlü rafine yağdan uzak durmaya çalışılmalıdır. Günlük yağ ihtiyacı doğal ve bütün besinlerden sağlanabilir.

Ürün etiketleri mutlaka incelenmeli

Tüm yağlar aynı miktarda kalori içerir ama vücuda etkileri farklıdır. Trans yağlar ve bazı doymuş türdeki yağlar kalp, damar ve bağışıklık sistemine en fazla zarar veren yağlardır. Yapay şekilde oluşturulmuş, doymuş yağ taklidi olan yağlardır. Dolayısıyla ürün etiketlerindeki toplam yağ, doymuş, tekli ve çoklu doymamış yağ miktarları dikkatle incelenmelidir.

Yiyecekler yüksek ısıda pişirilmemeli

Yiyeceklerin yüksek ısıya maruz bırakılması heterosiklik aminlerin, sıvı yağların yüksek ısılara maruz bırakılması trans yağ ve HNE gibi bileşiklerin oluşumuna neden olur. Bu kanserojen bileşikler prostat, meme, kolon, yemek borusu, akciğer, karaciğer ve diğer kanserlerin artışına yol açar.

Çiftlik hayvanlarının yağları da zararlı

Endüstriyel çiftliklerde yeşillik yerine suni yem ve tahıllarla semirtilen hayvanların yağları da bol miktarda Omega-6 içerir, Omega-3 içermez. Omega-3 ile birlikte bol miktarda doymuş yağ, kolesterol ve araşidonik asit içeren bu tür yağlar vücutta inflamasyona yani iltihaplanmaya yol açarak obezite ve obeziteden kaynaklanan birçok kronik hastalığa neden olur. Çiftlik hayvanlarının beslenme yöntemlerinin değiştirilmesi diyetteki Omega-6 yağ asitlerinin artışına, Omega-3 yağ asitlerinin azalmasına ve Omega-6/Omega-3 dengesizliğine yol açar. Yine yeşilliklerle ve kurtçuklarla doğal olarak beslenen ve serbest dolaşan tavukların yumurtaları önemli bir Omega-3 kaynağı iken, günümüzdeki tavuk çiftliklerinde yaşayan tavukların yumurtaları Omega-3 bakımından yetersizdir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir