Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Cenk Alper, İsviçre’de düzenlenen 54’üncü Davos Zirvesi’ne katıldı.
Holdingden yapılan açıklamaya göre, World Economic Forum (WEF-Dünya Ekonomik Forumu) tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen zirve, Güveni Yeniden İnşa Etmek (Rebuilding Trust) temasıyla gerçekleştirildi.
Kamu, özel sektör, sivil toplum ve akademi dünyasından 3 bine yakın katılımcının bir araya geldiği zirvenin katılımcıları, küresel güvenlik sorunları, yeni istihdam fırsatları, iklim acil durumuyla mücadele ve yapay zeka uygulamalarını masaya yatırırken dünyanın ve insanlığın geleceği için çözüm önerilerini tartıştı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Alper, medeniyetin ve insanlığın gelişiminde Avrasya’nın tarih boyunca hep öncü bir rol üstlendiğine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
“Bugün geldiğimiz noktada, Avrasya’nın gelişimi, istikrarı, refahı sadece bölge ülkeleri için değil, küresel ekonomi için de çok büyük öneme sahip. Türkiye de bu coğrafyanın en kilit ülkelerinden biri. Geniş perspektifte baktığımızda, Türkiye’yi sadece iki kıtayı birleştiren bir ülke olarak görmek doğru bir yaklaşım değil. Türkiye, stratejik coğrafi konumunun yanında, aynı zamanda güçlü altyapısı, kaliteli iş gücü, dinamik nüfusu ve yatırımcılar için sunduğu yüksek potansiyel ile bölgede kalıcı kalkınmaya örnek teşkil eden, bölge ülkeleri için ‘kutup yıldızı’ görevi gören bir ülke.”
Alper, pandemi süreci ve son yıllarda ortaya çıkan jeopolitik karışıklıkların neticesinde, Türkiye’nin hem enerji koridorunda hem de tedarik zincirindeki rolünün çok daha önemli hale geldiğinin aktararak, “Türkiye’nin kilit rol oynadığı Orta Koridor inisiyatifi de bu anlamda, Asya ve Avrupa arasında daha dirençli bir tedarik zinciri oluşturma, taşıma rotalarını çeşitlendirme, ülkeler arasındaki bağlantıyı güçlendirme, ticareti geliştirme ve bölgesel iş birliğini teşvik etme konusunda önemli bir role sahip” açıklamasında bulundu.
Dünyada yaşanan dönüşümle birlikte artık fiziki sınırlar arasındaki geçişkenliğin arttığını belirten Alper, özellikle Avrupa Yeşil Mutabakatı ile birlikte sürdürülebilirlik yaklaşımın bölgedeki iş yapma kültürünün ana belirleyicilerinden biri olacağını ve bu noktada, Türk iş dünyasının ortaya koyduğu yaklaşımın da bölgenin ekonomik kalkınması için kilit rol oynayacağını ifade etti.