
İran’ın nükleer programı, tamamen barışçıl amaçlar doğrultusunda olduğunu iddia etmektedir. Enerji üretimi ve tıbbi araştırmalar gibi sivil hedefler için kullanıldığını savunan İran’a karşı Batılı ülkeler ve İsrail, nükleer silah geliştirme endişesi taşımaktadır. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İran’ın nükleer faaliyetlerini denetlemekte ve düzenli raporlar sunmaktadır. Ancak son zamanlarda İran’ın uranyum zenginleştirme seviyelerini artırması ve denetimlere kısıtlamalar getirmesi, uluslararası camiada endişelere neden olmuştur. İsrail ise, İran’ın nükleer silaha ulaşmasını kendi güvenlik açısından bir tehdit olarak görmekte ve bu durumu önlemek için askeri seçenekleri masada tutmaktadır.

ULUSLARARASI GÖRÜŞLER VE UZMAN DEĞERLENDİRMELERİ
İran ve İsrail’in nükleer programları, uluslararası alanda farklı görüşlere ve değerlendirmelere yol açmaktadır. Birçok ülke, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’na taraf olmayan İsrail’in nükleer kapasitesinin bölgedeki dengeyi bozabileceği ve diğer ülkeleri nükleer silah edinmeye teşvik edebileceği konusunda endişelidir. Diğer yandan, İran’ın nükleer programı hakkında şeffaflık ve uluslararası denetimlere tam uyum konusundaki endişeler devam etmektedir. Uzmanlar, İran’ın nükleer silaha sahip olmasının bölgesel bir silahlanma yarışını tetikleyebileceği ve Ortadoğu’daki gerilimi artırabileceği konusunda uyarıda bulunmaktadır. ABD ve Avrupa Birliği gibi aktörler, diplomatik yollarla İran’ın nükleer programını kontrol altında tutma çabalarını sürdürmektedir.