CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde; “Biraz önce ‘gıda erişimi’ dendi. Türkiye’de gıda erişimi sağlanabiliyor mu? Elbette Gazze’de sorun var. Elbette başka yerde sorun var ama Türkiye’de gıda krizi var. Sayın Bakan merak etmeyin size dair bir şey söylemiyorum. Neden? çünkü burada onlarca bakan geldi, söyledi gitti, politikada en ufak değişiklik olmadığı halde çok daha kötüye gittik” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçe teklifi görüşmeleri sürüyor. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, AKP’nin 21 yıldır vatandaşları mülksüzleştirerek göçe zorladığını belirterek, “Günün sonunda sorunun adı iktidarın bizzat kasıtlı olarak tarımı çökertme bilincidir. Biraz önce ‘gıda erişimi’ dendi. Türkiye’de gıda erişimi sağlanabiliyor mu? Elbette Gazze’de sorun var. Elbette başka yerde sorun var ama Türkiye’de gıda krizi var. Sayın Bakan merak etmeyin size dair bir şey söylemiyorum. Neden? Çünkü burada onlarca bakan geldi, söyledi gitti, politikada en ufak değişiklik olmadığı halde çok daha köytüye gittik” dedi.
“İNSANLARI YILDA 250 KİLOGRAM EKMEĞE MUHTAÇ ETTİNİZ”
Türkiye çiftçisinin şu anda dünyada geliri en düşük çiftçi olduğuna dikat çeken Sarıbal, “Dediniz ki Avrupa’da birinci dünyada ilk 10’dayız. Avrupa 24 bin dolar civarında Türkiye çiftçisi 3 bin dolar… Türkiye’de insanları yılda 250 kilogram ekmek yemeye muhtaç ettiniz. Avrupa Birliği, toplam bütçesinin yüzde 33’ünü toprağa verirken siz sadece yüzde 1’ini verdiniz” diye konuştu.
TAHIL KORİDORU “FIRSATÇILIKTIR”
Tahıl koridorunun “fırsatçılık” olduğunu söyleyen Sarıbal, “Bu ülkenin çiftçisini mahvettiniz. 1 yılda 13,5 milyon ton buğday satın aldınız. Bu ülkede 21,5 milyon ton buğdayı siz söylemediniz mi? Bakanlığınız söylemedi mi? Şu anda buğday üreticileriniz perişan ama siz buğday almaya devam ediyorsunuz” dedi.
“BİR AVUÇ TEFECİYE PARA ÖDÜYORSUNUZ”
Çiftçilere para ödemek yerine “tefecilere ödeme” yapıldığına dikkat çeken Orhan Sarıbal şunları söyledi:
“Bir yılda çiftçiye 63 milyar verirken, bir avuç tefeciye 640 milyar faiz ödüyorsanız, bu bir tercihtir. 2024, 91 milyar çiftçiye destek vereceğim derken 1 trilyon 200 milyar yani 14 kat daha fazla faize para veriyorsanız bu bir tercihtir. Bilerek, isteyerek uyguladığınız bir temel politika var. Bu politika fırsatçılık ve tamamen çiftçiyi sistemden çıkarmaktır. O yüzden mevsimlik tarım işçileri yok onun içerisinde, o yüzden küçük çiftçi yok onun içerisinde. Meselenin kaynağı siz de değilsiniz. Size bunu öğreten yapılar. Liberal sistemin uluslararası şirketleri Türkiye’deki her şeyi yönetiyorlar. Ne ekeceğimize ne kadar ekeceğimize onlar karar veriyorlar .
“BU ÜLKEDE ‘ÇİFÇTİ İSTEMİYORUZ’ DEYİN”
Eğer sadece 9 ayda 250 milyar lira 8 kalem ürüne ithalat üzerinden para ödemişsek, burada çok büyük sorun var. Tarımsal mazot, gübre, tohum girdi olarak konuşulmuyor. Bir gübre fabrikası, gübre üretmeme kararı aldı sayın bakan… Soruyor musunuz ne kadar buğday ekildi şu saate kadar? Buğdaycı, mısırcı, pirinççi ne durumda biliyor musunuz? Ama aldığınız öğreti, aldığınız görev uluslararası şirketlerin dayatmasına çok net bir şekilde bu çiftçiliğin sonunu getirmekle ilgili. Samimi olun, çıkın söyleyin ‘Biz bu ülkede çiftçi istemiyoruz’ deyin.”
