DEM Parti ve Halkevleri liderlerinden barış mesajı
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk’ü ziyaret etti. Hatimoğulları, yaptığı açıklamada, Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nı değerlendirdiklerini ve Türkiye’nin içinde bulunduğu kaotik dönemde barışa olan ihtiyacın her zamankinden daha fazla olduğunu vurguladı. Hatimoğulları, özellikle Kürt sorununun şiddetsiz, siyasi ve demokratik bir zemine çekilmesinin önemine değindi.
“BARIŞ VE DEMOKRASİ İÇİN BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ”
Hatimoğulları, Abdullah Öcalan’ın çağrısını hatırlatarak, bu süreci Türkiye’nin dört bir yanındaki siyasi partiler, emek meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütleriyle değerlendirdiklerini söyledi. “Bugün bu görüşmeyi gerçekleştirmek bizim için çok önemli,” diyen Hatimoğulları, barışın tesis edilmesi için birlikte mücadele edilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin karşılaştığı ekonomik kriz ve bölgedeki kaotik durumun, ortak bir tutum belirlemeyi gerektirdiğini ifade etti.
Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk ise Kürt sorununun demokratik ve barışçıl bir şekilde çözülmesi gerektiğini ifade ederek, yaşanan olumsuz koşullarda emek düşmanı politikaların, yoksullaştırma ve faşist uygulamaların arttığını belirtti. Merttürk, “Bir güven ortamı sağlanmadığı sürece barışın mümkün olmayacağını” vurgulayarak, halkların sürece katılımının hızlandırılması gerektiğini söyledi. Ayrıca, Kürt hareketinin ilerici, proleter ve kadın özgürlükçü kesimlerle dayanışmasının önemine dikkat çekti.
Suriye’deki gelişmelerin de toplumsal muhalefet üzerinde kaygı yarattığını belirten Merttürk, bu durumun anlaşılır olduğunu ancak sürecin halkın bilgisi dahilinde ve halkların en geniş kesimlerinin katılımıyla yürütülmesi gerektiğini dile getirdi. “Halkların dayanışması ve birlikte mücadele etme gücümüzle barışa ulaşabileceğimizi düşünüyoruz,” diye ekledi.
“PROLETER HALKA GÜVENECEĞİZ”
Hatimoğulları ve Merttürk, barışa giden yolun, halkların dayanışmasıyla ve emek mücadelesiyle mümkün olduğunu vurguladılar.
“Önümüzdeki süreçte tam da bahsettiğimiz çizgide yani bugün kayyum politikasıyla, bir yandan yoksullaştırma politikasıyla, faşist politikalarla başka bir yandan da yürütülen barışın tesis edilmesinin mümkün olmadığını görüyoruz. Peki bu nasıl mümkün olacak? Tam da bahsettiğimiz ölçüde bütün sorunlara dair birlikte üreteceğimiz mücadele pratikleriyle mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Bu yüzden aslında parolamız proleter halka güven ve halkların dayanışmasıdır. Bu anlamıyla sokakta kurulacak olan emeğin barikatının güçlendirilmesidir.”
More Stories
Trump, Husilere Karşı Askeri Harekât Emri Verdi
Yurt dışına gönderme vaadini gerçekleştiremeyen yabancı dil kursuna yüklü ceza
Trump’ın tehditleri gölgesinde seçim: Grönland’da seçmenler sandık başına gidiyor