UĞUR İSTANBULLU
(ARTVİN)- Hopa Kültür Sanat Evi ve Hopa Belediyesi’nin iş birliğiyle ‘2. Kazım Koyuncu Kültür, Sanat ve Çocuk Şenliği’ düzenlendi. Şenlik kapsamında gerçekleştirilen söyleşide konuşan Merdan Yanardağ “AKP, 12 Eylül’ün çocuğudur, Amerikancı ve Siyonistlerin desteğiyle kurulmuş bir partidir ve o yüzden ticareti İsrail’le zor kestiler… Türkiye’nin bir yıl içerisinde erken seçime götürülmesi düşüncesindeyim. Bu iktidardan kurtulmanın tek yolu budur” dedi.
Hopa Kültür Sanat Evi ve Hopa Belediyesi’nin iş birliğinde ‘2. Kazım Koyuncu Kültür, Sanat ve Çocuk Şenliği’ düzenlendi. Bugün sona erecek şenlikte şenlikte, öykü atölyesi, doğa yürüyüşü, söyleşi, ödüllü satranç turnuvası gibi birçok etkinlik yer alıyor. Şenlik kapsamında düzenlenen söyleşiye katılan TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, şunları söyledi:
“İslam dünyasında şeriat ve hilafet ve saltanat devletini yıkıp yerine demokratik ve laik rejimi kuran ilk ülkedir. Modern cumhuriyet kurdular. 1940’lara gelindiğinde Türkiye lokomotifini kendisi yapıyordu, tersanelerde gemisini üretiyordu, uçak fabrikalarında uçak yapıyordu, kamyon fabrikalarında kamyon üretiyordu. 1937 Kayseri uçak fabrikasında üretilmiş uçaklardan biri Almanya’da müzede, diğeri Danimarka’da müzede satmışlar ve altmış uçağı da ihraç etmişler. Sümerbank’ı, demir çelik sanayisini kuruyor ve o dönemde Sovyetler Birliği’nin büyük desteğiyle gerçekleştiriyor ama gelin görün her devrimin bir dramı vardır. Cumhuriyet devrimi de dünyada ihanete uğrayan devrimler arasındadır. Yarım bırakılmış devrimdir çünkü. Cumhuriyet’i kuran kadronun bir kısmında bir muhafazakar damar vardır. 1950’lerden itibaren ki İsmet İnönü’n 2. Dünya Savaşı’nda izlemiş olduğu yanlış politikanın sonucu olarak Türkiye NATO’ya üye olur ve NATO Türkiye’de çok partili rejimi zorlar ve Demokrat Parti’nin iktidara gelişiyle bir karşı devrim süreci işlemeye başlar. Fakat temeli sağlam atılmış cumhuriyet olduğu için bu 1980’lere 12 Eylül’e ve hatta bu anlamda 2000’li yıllara gelir.
“AKP 12 Eylül’ün çocuğudur”
AKP, 12 Eylül’ün çocuğudur, Amerikancı ve Siyonistlerin desteğiyle kurulmuş bir partidir ve o yüzden ticareti İsrail’le zor kestiler. Daha dün biz yayınladık AKP’nin Bursa İl Başkanı İsrail’e kurşun geçirmez cam satıyor. Gazze’ye timsah gözyaşları döküyor, İsrail’le ticaret yapıyorlar ve kendi çocukların gemileriyle yapıyorlar. Günde 8 gemi kalkıyordu eğer biz bunu yazmasaydık. Biz televizyonlarda gazetelerde biz söylememiş olsaydık o ticaret devam ediyordu. Türkiye’ye gösterilen yön iktidar tarafından gösterilen yön bu yöndür işte böyle yaparsanız ticaretiniz güçlenir diye kandırıyorlar. Oysa cumhuriyetin göstermiş olduğu yön başkadır. Akıl ve bilim yoludur.
“Türkiye’nin bir yıl içerisinde erken seçime götürülmesi düşüncesindeyim”
CHP’ye ya da muhalif belediyelere çökmeye çalışıyorlar. Onların başarısızlığı üzerine bir propaganda yaparak ‘bakın onlar belediyeleri yönetemiyorlar’ diye baskın bir seçimle kendi siyasal ömürlerini uzatmaya çalışıyorlar. O yüzden ısrarlı biçimde Türkiye’nin bir yıl içerisinde erken seçime götürülmesi düşüncesindeyim. Bu iktidardan kurtulmanın tek yolu budur. Cumhuriyet Halk Partisi bu tuzağa düşmemelidir ve Sayın Özgür Özel diyor ki ‘Gerekirse çöpleri ellerimizle toplarız’ Yok öyle şey. Sen 20 yıldır SSK akacağını almamışsın ve kamu kuruluşları arasında haciz işlemi olmaz. Elektrik parasını vermediği için Milli Savunma Bakanlığı’nın elektriği kesilmez ya da su parası vermediği için hastanelerin suyu kesilir mi? Bu saçmalıktır.
“Laiklik öncelikle yoksullara, emekçilere, halka gereklidir onun aklını ve vicdanını özgürleştirir çünkü”
Bu millet böyle bir iktidara oy verdi, neden oy verdi? İslam dünyasının orta çağı devam ediyor. Buradan tek kurtulan ülke cumhuriyet idi. Cumhuriyeti de yıkıp İslam dünyasının orta çağına iade etmek istiyorlar. Akıl ve bilimden kopan inancıyla hareket eden bir ülke haline getirmek istiyorlar. İnsanların soysa ekonomik yapılarıyla siyasal tavırları arasındaki pozitif ilişki koptu. Şöyle tercüme edebilirim bu değerlendirmeyi. İnsanlar yoksul diye insanlar sefalet içerinde oldukları için gidip sol partilere oy vermediler. İnançlı diye alnı secde görüyor diye İslamcı partiye oy verdi. O yüzden laiklik orta sınıfa ya da bir avuç seçkine ait fantastik bir tutum değildir. Laiklik öncelikle yoksullara, emekçilere, halka gereklidir. Onun aklını ve vicdanını özgürleştirir çünkü. Kimsenin diniyle diyanetiyle uğraşacak halimiz yok bizim. Diline, dinine sonu kadar saygı duymak ve onun garanti altına almak tüm laik rejimlerin temel ilkesidir.”